Tarihin sırları raflarda kalmasın

Geçmişe meraklı olanlar, Osmanlıca kitap arayanlar, Cumhuriyet dönemini araştıranlar artık Moda'da açılan Tarihçi Kitabevi'nde buluşuyor. Türkiye'de tarih kitapları satılan tek kitabevinde, eski-yeni kitap bulmak mümkün

Kitapçılardaki tarih kitaplarının sayısı yetersiz olduğu için kaynak kitap bulmak için yıllarca sahafları, kütüphaneleri dolaşıp durduk. Sonra nasıl bir rüzgâr estiyse, son 20-30 yıldır tarihe daha fazla merak duyar olduk. Yakın tarihten başladık, Cumhuriyet'in kuruluş yıllarına, Osmanlı'ya, Bizans'a, Roma'ya, Anadolu'daki ilk yerleşimlere kadar uzandık. Birbiri ardına araştırmalar, çeviri kitaplar yayımlandı. Yayınevleri birbiriyle yarışırcasına tarih kitapları yayımlamaya başladı. Geçen yıl ekim ayında Moda'da açılan Tarihçi Kitabevi de geçmişin koridorlarında ayak izlerini arayan meraklı tarih okurlarına rehberlik yapmak amacıyla açıldı. Türkiye'nin sadece tarih kitabı satılan bu tek kitabevinde, Anadolu tarihi, biyografi, hatırat, tarihi roman, sanat tarihi, arkeoloji, mitoloji, sosyal, ekonomik, siyasi tarih dallarında aradığınız kaynakların hepsi mevcut. Üstelik orada bulunmayan kitaplar da Türkiye'nin hangi köşesinde satılıyorsa, kısa sürede bulunup, getirtiliyor. Kitabevinin sahibi Necip Azakoğlu, BoğaziçiÜniversitesi İşletme Bölümü'nden mezun olduktan sonra uzun yıllar Alanya'da turizm sektöründe çalışmış bir tarihsever. Emeklilik yıllarında bir kitabevi açma hayali kurarken, zamanın geçtiğini fark eden eşinin bir gün, "Haydi artık zamanı geldi, ya şimdi yap, ya hiçbir zaman," uyarısıyla harekete geçip, kitapçılık işine adım atmış. Azakoğlu, tarihe ve kitaplara olan merakının da lisede başladığını anlatıyor: "17 yaşından beri tarih okurum. Şevket Süreyya, Kemal Tahir, Doğan Avcıoğlu ile büyüdük. O yıllarda kaynak kitaplar çok azdı. Lisede sadece Emin Oktay'ın tarih kitapları okutulurdu, biz de hocalarımızı sevmezdik. Tarihle ilişkimiz böyleydi. Ama ben o zaman da tarih okumayı severdim. Yıllarca turizm sektöründe çalıştıktan sonra da eşim 'Haydi yapalım,' dedi ve ikimiz aynı anda Marmara Üniversitesi'nde master yapmaya başladık. Ben Cumhuriyet Tarihi'ni seçtim, eşim de fotoğrafçılık... Eşim bitirdi, tezini verdi, ben bitirmek üzereyim. Sonra da bu kitabevini açtık. Aklımda hiç de sadece tarih kitapları satmak yoktu. İdeolojik yaklaşımım da yok. Sadece 'Ben bu işi yapmak istiyorum,' diye işe başladım. Meğerse Türkiye'de de tekmişim, bunu daha sonra dağıtımcılardan öğrendim." Son yıllarda çok önemli tarih araştırmalarının yayımlandığını söyleyen Azakoğlu, "Yayın sayısı arttıkça ilgi de arttı," diyor ve ekliyor: "İngiliz belgelerinde Atatürk ve Kurtuluş Savaşı konularına Bilal Şimşir ve Salahi Sonyel hocalardan beri kimse el atmamıştı. Halbuki şimdi Ali Satan adlı gencecik bir hoca çıkıyor ve yeni belgelerle 12 kitaplık bir seri hazırlıyor. İlgi olunca, araştırmaya da teşvik çıkıyor. 12 kitaplık bir eser hazırlamaya kalkmak, marifettir."

İZMİR' DEN ESKİ NADİR KİTAPLAR GELİYOR
Tarihçi'de yeni basılmış kitapların yanı sıra eski eserler, Osmanlıca kaynaklar, gravür, harita, kartpostallar da var. Azakoğlu, Türk Tarih Kurumu'nun bayiliğini yaptıklarını, bunun yanı sıra çeşitli yayınevlerinin kitaplarını da bulundurduklarını söylüyor. Ayrıca Osmanlıca kitaplar alanında sahaflık da yapılıyor. Hatta bir okurun aradığı eski bir kitap, Sivas'ta bir sahafta bulunup, getirtilmiş. Azakoğlu İzmir, Manisa gibi şehirlerden de aranan eski nadir kitapların çıktığını söylüyor. Şu anda kitabevinin en eski tarihli kitabı olan Mehmet Seyyid Feraizci'nin 1836 tarihli Tarih-i Gülşen-i Maarif adlı kitabını da Modalı bir eczacı, özellikle araştırma yapan öğrenciler yararlansın diye hediye etmiş. Çünkü kitabevinin ikinci katı, tez hazırlayan, ders çalışmak isteyen öğrenciler için düşünülmüş. Azakoğlu, "Bizim öğrencilik yıllarımızda rahatça ders çalışabileceğimiz mekân bulmak zordu. Kafelerde de ders çalışmak kolay değil. İsteyen öğrenci gelip, burada çayını kahvesini içip ders çalışabilsin, istedik. Fakat açıldığından beri bir tek öğrenci gelip bu rahat mekânı kullanmadı. Halbuki öğrenciler yararlansınlar diye sadece kütüphanelerde bulunabilecek değerli kitap ve dergileri de raflarımıza koyduk," diyor. Kitabevinde 15 günde bir cumartesi günleri tarih sohbetleri düzenleniyor, hafta içinde de Osmanlıca dersleri veriliyor. ODTÜ Türk Edebiyatı Bölümü profesörlerinden Belma Öşür Baskett'in yönetiminde kitap okuma kulübü çalışması başlatılan Tarihçi'deki söyleşiler ücretsiz olmakla birlikte çay, kahve servisi de yapılıyor. (www.tarihcikitabevi.com)